Ne kadar inkar etsek de var böyle bir şey. o sigarayı ellerinde tutarken gösterdikleri rahat hava,içine çektikten sonra "dünya benim" diyerek kapanan gözler, ve ardından seni erotizme davet eden o dumanlar...
23 Haziran 2013 Pazar
22 Haziran 2013 Cumartesi
Evli, Mutlu, Çıcıklı
Bir ayrılık daha… Ve hepsi aynı şekilde. Sanırım problem
gerçekten bende. Yaz tatillerinden nefret etmek için bir sebep daha. Lanet
olasıca mesafeler. Yok anacım oluyor yani. Ben adamı görmeyince unutuyorum.
Gözüm kayıyor başka adamlara. Sonrada oruspu gibi hissediyorum, ihanet
ediyormuşum gibime geliyor. Eh haliyle ihanet etmemek için ilişkiyi
bitiriyorum.
Aslında tatilin yaklaşmasıyla benim hatırıma düşer bu durum. “Napıcaz
biz şimdi? Zaten buluşmıcaz, konuşamayızda…” aslında biz bununla baya iyi
başlamıştık. İyi de gidiyorduk aslında. Dile kolay 2 yıl. Ama baktım onun niyet
başka evlenecem ben diyor. Dedim yazda başlıyor bu işi bitireyim en iyisi. Bana
gelmiş 2 çocuğumuz olsun biri kız biri erkek diyor. Ben tabi yine “hııı, öyle mi,
olsamıki, amannn napıcan çıcığı, ihhi mihi.” Lanet olsun böyle erkeklere. Çocuğa”Yarın
napsak, sinema falan?” diyorum hemen “evli mutlu çocuklu, sen ol başka bir şey
istemem, biz evlenelim oturalı evde” ye bağlıyor. Diyorum ya sorun bende. Benim
bunları söylemem çocuğun ıkınması lazım, “yok olmaz,evlilik mi? O ne ya? biraz daha
mı düşünsek?” demesi lazım. Amma velakin durum tam tersi. Napacan elemini
kederini buralara akıtacan. Talihsiz başım kör talihim. Seviyodum lan ben bu
çocuğu. Yaz gelsin diye bekledim hep.İlk defa adam gibi bir yaz olacaktı. Güya tatile
beraber bodruma gidecektik, barlar caddesinde içip sıçacaktık, ben onun üstüne
kusacaktım falan. Nerdeeee. Ama hata bende. Geri zekalı. Çocuk cumasını
kaçırmaz sen bara gidecez içecez sıçacaz diyorsun. He canım he içersin, bi
arada sıçarsın. Ben buna çıtlatıyım biraz dedim işte bu niyetimi.
-Caaaannnnıııımmmm. Hani yaz geliyor ya, ııı şeyyy ııı biz
beraber tatile bodrumda. Gezsek içse…
-Duymamış oluyum xxx. Asla içki falan cık cık cık. Beraber tatil
mi evlenmeden olmaz. Ha sen ne zaman bahsedicen annenlere benden?
-Iııı ama şey…
Hah işte biz bu kadarız. Çocuğun yanına yanaşıyorum, “ aaa
xxx burda olmaz, çok ayıp, hem zaten evi de değiliz.”
Ah ah acılarım depreşti birden. Ama dile kolay işte koskoca
2 sene…
Orospuları ve çingeneleri severim; biri namuslu rolü yapmaz diğeri milliyetçi ayağına yatmaz.
Charles Bukowski
20 Haziran 2013 Perşembe
Selim Bey
Yazında başlamasıyla beraber, evde kalmış ama hala "beni ne doktorlar ne mühendisler istedi de ben varmadım" diyerek kendini avutan yaş 30'u geçmiş hatunlar gibi hissediyorum kendimi. Yaşadığım şehirde "sağ olsun" -ki ben bu kelime grubuna biterim- yapabileceğiniz sosyalleşip kafa dağıtabileceğiniz her hangi bir yer yok. Öyle bir yer ki, hadi sinemaya gidelim desen 4. günden sonra yine aynı filme gitmek zorunda kalırsın. yanlış hatırlamıyorsam Twilight yaklaşık 2 ay gösterimdeydi. Eh siz düşünün halimi. Bir tane sineması olmakla birlikte, üç beş kafe, varolmayan alışveriş merkezleriyle iç anadolu'nun bağrından kopma başından sonuna yürüyerek yarım saat, arabayla 5 dakika olan bir metrapol. Eh haliyle yaz başlayıp okulun bitmesiyle yapılabilecek şeyler ..... Valla yok. uzun zamandır düşünüyorum ama yok yani bulamıyorum. Her gün aynı tas aynı hamam. Her sabah şu ATV'de katilleri bulup adalete teslim eden ablam, sonra bizlere güzel güzel mamalar pişiren Nursel, olmassa olmaz bana her şey yakışır, ve sonrasında selim beyin mükemmel tasarımlarına hayat veren şahane ustalar. Ama yalan yok selim beyi severim. Türk televizyon tarihinin Çarkıfelekten sonraki en yararlı programı. (!) o yaptıkları evler nedir arkadaş. bak şimdide yaptılar bi tane off off ... Dibim düştü valla.
Amma velakin ben bu ev sahiplerini algılayamıyorum. Tamam harika çok güzel yapmış Selim de niye ağlıyorsun. Hadi ağladın niye höykürüyorsun. Biz senin tüm sümüklerini, bademciklerini görmek zorunda mıyız? Hele o bademcikler nedir öyle. Bi' ev sahibi vardı ismi lazım değil, yeminle bademciklerinin haritasın çizebilirim ben size. Hah şura yutak az altta bademcikler falan filen. Ay bi' de gidip sonradan selime sarılmazlar mı? Selimde onlara... Allah Selim'e sabır versin. Bende baş vurdum ama işte adamlar İstanbul dışına çıkmıyor ne işleri var bizim fakirhanede. Ama umutluyum, sabırla Selim'in göğsünde salya sümük ağlayacağım günleri bekliyorum...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)